Osteoporoz, kemiklerin daha gözenekli ve giderek daha güçsüz ve kırılgan olmasına yol açan bir hastalıktır ("osteo" kemik, "poroz" da gözenekli anlamına gelir).
En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize bir iskelet sistemi sorunudur.
50 yaşın üzerinde her üç kadından birinde (meme kanserinden fazla) ve 50 yaş üzerinde 5 erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görülmektedir. Her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 1.5 milyon kırığa neden olduğu bildirilmektedir.
Sağlıklı kemik yoğun ve güçlüdür ve büyük miktarda basınca dayanabilir. Ancak, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır ki bu, kemiklerin kırılma olasılığını arttırır.
Vücudumuzda, bir taraftan yaşlı kemiklerin yıkımı olurken diğer taraftan yeni kemiklerin oluşturulduğu bir denge söz konusudur. Bu dengede, kemik yıkımının çok fazla olması ya da yenilenmenin yeterli olmamasına bağlı oluşan dengesizlik, osteoporoza neden olur.
Bu dengesizliğe katkıda bulunan en önemli etken menopozdur. 30'lu yaşların ortalarına kadar, çoğu kadın kaybettiğinden daha fazla kemik kazanır. Daha sonra, bu denge genellikle değişir ve kaybedilen kemik miktarı ile yerine konan kemik miktarı aşağı yukarı eşit olur. Ancak, menopoz sırasında hormonal değişiklikler, yani östrojen (kadınlık hormonu) düzeylerinin azalması kemik kaybını hızlandırır. Bu kemik kaybı ciddi bir düzeye ulaştığında, o kişide osteoporoz gelişir.
Osteoporoz'un yol açabileceği etkiler nelerdir?
Erken evrede osteoporoz, fark edilebilecek nitelikte çok az fiziksel değişikliğe yol açar. Ancak, hastalık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşabilir. Kemik kaybı kişide ağrılara, boy kısalmasına, hareket kısıtlılığına ya da omurganın eğrilmesine dahi ("kocakarı kamburu" olarak da bilinir) yol açabilir. Bu fiziksel belirtiler kişinin kendine güveninin ve gücünün azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda, sağlıklı, aktif bir yaşam sürdürme yeteneği de dahil, kişinin başka birisine bagımlı kalma durumu dahi olabilir. Osteoporozla savaşmak için çeşitli yollar vardır. Bunlardan en önemlisi, osteoporozun erken dönemde saptanması, diğeri de tedavisidir.
Kimler RİSK altındadır?
En çok risk altında olanlar menopoz dönemindeki kadınlardır. Menopoz genellikle yaklaşık 50 yaşında başlar, ancak her hangi bir nedenle yumurtalıkları alınmış kadınlarda daha erken yaşta da başlayabilir. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlar dışında risk altında olan başka gruplar da bulunmaktadır. Kemik kaybına en çok eğilimi olan kadınlar, ailesinde osteoporoz öyküsü olanlar, beyaz ırktan ve Asyalı kadınlar, ince, küçük kemik yapılı kadınlardır.
Osteoporoz riskine katkıda bulunabilecek diğer etkenler:
- Sigara
- Çok fazla alkol tüketimi
- Çok az egzersiz
- Çok az kalsiyum alımı (şimdi ya da çocukluk çağında)
- Küçük bir kaza sonucu geçirilmiş kemik kırığı
- Steroidler (astım ve artrit tedavisinde sık kullanılırlar) ve tiroid hormonu (çok yüksek dozda) gibi belirli ilaçların kullanımı
- Erken menopoz (45 yaşından önce)
Osteoporoz ile ilişkili olan hastalıklar:
- Çölyak hastalığı
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım bronşiale
- Hiperparatiroidi
- Hipertiroidi
- İnflamatuvar barsak hastalığı
- Böbrek taşı hastalığı
- Romatoid artrit hastalığı
- Kanser
Osteoporoz ile ilişkili kemiğe olumsuz etkisi olan ilaçlar:
- Epilepsi ilaçları
- Meme kanseri için kullanılan bazı ilaçlar
- Kortizon
- Proton pompa inhibitörleri
- Selektif seratonin geri alım inhibitörleri
- Tiroid hormon tedavisi
- Lityum
- Metotrexat
- Antiasitler
Değiştirilemeyen risk faktörleri:
- Yaş
- Kadın cinsiyet
- Aile öyküsü
- Daha önceki kırık öyküsü
- Irk, etnik köken
- Menopoz, histerektomi
- Uzun süreli glukokortikoid tedavi
- Romatoid artrit
- Erkekte primer/sekonder hipogonadizm
Değiştirilebilen risk faktörleri:
- Alkol
- Sigara
- Düşük vücut kütle indeksi
- Beslenme sorunları
- Vitamin D yetersizliği
- Yetersiz egzersiz
- Diyet ile düşük kalsiyum alımı
- Sık düşmeler
Detaylı bilgi almak yada Randevu talepleriniz için 0(232) 463 62 62 numaralı telefon numarasından ulaşabilirsiniz.
Sosyal Medyada Paylaş:
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Tiroid bezi bir endokrin bezdir. Bunun anlamı bezin bazı hormonlar salgılaması ve bu …
Devamını OkuAmerika Diyabet Birliği (ADA) 45 yaş ve üzerinde olan özellikle vücut kitle indexi (k…
Devamını OkuTiroid nodülleri tiroid bezi içinde oluşan ve bezin normal dokusuna benzemeyen lebleb…
Devamını Oku