Yaklaşık olarak 16-18 saat aç kaldığınız bu dönemde fiziksel aktivite azalırken metabolizma hızı da düşüyor. Bu dönemi dengeli ve metabolizmayı çok yavaşlatmadan nasıl geçirebileceğiniz ile ilgili bazı önerilerden bahsedelim.
Sahura kalkmak günün daha enerjik geçmesi için, metabolizmanın daha iyi çalışabilmesi için önemli. Sahur öğünü yavaş sindirilen ve besleyici değeri yüksek olan besinlerden oluşmalıdır. Tokluk hissine destek olarak ‘yumurta’ en önemli besinlerden biridir. Peynir, süt grubu, ceviz, badem, fındık, tam tahıllı ekmek grubu öğün içerisinde mutlaka olmalıdır.
Günün en önemli öğünü iftarı 1 saat uzunluğunda yavaş ve öğünleri sindirerek yapmak bedeninize çok daha iyi gelecektir. İftarda hızlı ve yoğun beslenmek mide hacmini, yağ miktarı yüksek besinler tüketmek sindirimi zorluyor. Dengeli ve yavaş bir tüketim gerekenden daha fazlasını tüketmenizi engelleyecektir. İftarı ikiye bölerek çorba sonrası salata ile oyalanarak ana yemeğe geçmeden 10-15 dakika oyalanabilirsiniz.
Bu dönemde kilonuzu koruyabilmek, kilo verimini destekleyebilmek adına iftardan sonra 60 dk/2 saat tempolu yürüyüş yapılması tavsiye edilebilir.
Egzersiz sonrası yapılacak ara öğün ile hem tatlı ihtiyacınızı karşılar hem de iştah kontrolünüzü sağlarsınız. Meyve öğününü veya haftada 2-3 gün sütlü tatlıları tercih edebilirsiniz.
Tüm gün kaybettiğiniz sıvıyı mutlaka su içerek desteklemelisiniz. Ama su tüketimini de öğünlere bölerek yapmalısınız. Ana öğünlerde 2 bardağı geçmeden ara ara 1-2 bardak tüketerek 2-2,5 litre su tüketmek vücudunuzun su ihtiyacını karşılar, metabolizmanızı da destekler.
Sağlıklı Ramazanlar dileriz!
Sosyal Medyada Paylaş:
Bunlar da İlginizi Çekebilir
İçerik Güncelleniyor...…
Devamını OkuBesin duyarlılığı (intoleransı )ile besin alerjisi karıştırılmamalıdır. Alerji vücuda…
Devamını Oku